SECRET Altın İğneli Radyo frekans Uygulamasında Radyo frekans cihazının altın iğneli başlığı cilde temas ettirildiğinde mikro iğneler otomatik olarak ayarlanan derinlikte cilt içerisine ani bir giriş yapar. Çok sayıdaki altın uçlu mikro iğnelerle cilt üstünde fraksiyonel mikro delikler oluşturur ve sadece iğne ucundan gönderilen cilt üstüne temas etmeyen radyo frekans ile dermiste kollajen ve elastin üretimi tetiklenirken, epidermis ve yüzeyel cilt tabakalarına potansiyel termal hasar verilmez. Amaç verilebilecek en yüksek enerjileri deriye bir zarar vermeden doğrudan cilt altına ulaştırmaktır.

Altın İğne Radyo Frekans Hangi Amaçla Kullanılır?

Gözenek küçültme tedavisi

Akne ve komedon tedavisi

Ciltte sıkılaşma ve lifting

Cilt Gençleştirmek ve Kırışıklık Tedavisi,

Boyun ve dekolte bölgesini toparlama ve gençleştirme

İz tedavisinde,

Sivilce izi tedavisinde,

Çatlak tedavisinde,

Aktif Akne Tedavisi,

 

Altın iğneli radyofrekans yönteminin en sık kullanıldığı alanlardan bir tanesi yüzdeki sivilce izlerinin tedavisidir. Bu izlerin çapları küçülmekte, derinlikleri azalmakta, derin olan sivilce izleri hafiflemektedir. Hafif olanlar geçer, gözenekler daralır, cilt daha canlı berrak bir hale gelir. Bu amaçlı fraksiyonel lazerle kombine edilerek kullanmak tedavinin verimliliğini arttırmaktadır.

Çatlaklarda bir çeşit iz olduğu için deri ve deri altı yırtıklarının tedavisinde radyo frekans oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Çatlakların tamamen yok olması mümkün değildir, ancak daha iyi hale getirilebilir, rengi düzelir, çatlakların çapları daralır, der, daha pürüzsüz bir hale gelerek çatlakların görünürlüğü azaltılır.

Altın iğne RF uygulamasının en büyük özelliği fraksiyonel lazerde yaşanan kızarıklık, pullanma ve soyulmanın olmamasıdır. Hastada 8-10 saat kadar hafif bir pembelik oluşacak, pembelik bu sürenin sonunda tamamen normale dönülecektir. Dolayısıyla hastanın günlük yaşantısında bir kısıtlama yapmayan bir tedavi çeşididir. Uygulama sonrasında belli belirsiz bir ödem olur, buda kısa sürede geçecektir.

Bu tedavinin en önemli avantajı yazın yapılabilmesi, kızarıklık, soyma, yan etki yaratmamasıdır. Dolayısıyla yaz döneminde tedaviye ara vermeye gerek kalmaz. Diğer tedavilerle de kombine edilebilmektedir.